SMK md. 5/1-ç değerlendirmesi ve müktesep hak iddiası
11.7.2024 tarihli Yargıtay kararı ışığında müktesep hak iddiası
Marka sahibi, daha önce adına tescil edilmiş olan marka ile aynı temel unsurları taşıyan yeni bir markayı tescil ettirmek istemesi hâlinde, yeni marka başvurusu yönünden önceki tescilinden kaynaklanan müktesep hakkını (öncelik hakkı) kullanabilmektedir. Bu şekilde marka sahibinin markasını gençleştirmesi, seri ve çatı markalar yaratabilmesi mümkün olmaktadır.
Marka sahibinin bu amaçlarla yapmış olduğu marka başvurusu, öncelik hakkına konu markadan sonra tescil edilmiş üçüncü kişilere ait markalarla olan benzerlik gerekçesiyle reddedilemez.
Ancak farklı kişiler adına sicile tescilli mükerrer markaların varlığı hâlinde, mükerrer marka sahiplerinden birisinin yaptığı ve tescilli markasının serisi niteliğindeki yeni bir başvurunun müktesep hak ilkesinden yararlanarak tescil edilebilmesi için; daha önceki markanın tescil ve kullanımıyla ilgili olarak mükerrer marka sahipleri arasında bir uyuşmazlık çıkartılmamış olması ve önceki markasının asli unsuru muhafaza edilerek marka sahibi ile bağlantısı ve tüketici nezdinde bıraktığı izlenim korunmak suretiyle seri marka yaratmak amacı taşıması, öte yandan da diğer işletme adına tescilli mükerrer markaya yakınlaştırma, benzeştirme vb. şekillerde karıştırılma tehlikesine yol açılmaması ve bu yolla haksız yararlanma sonucunu doğurmaması gerekmektedir.
Değinilen şartların sağlanması hâlinde müktesep hakka dayanılarak yapılan sonraki tarihli başvurunun SMK md. 5/1-ç gerekçesiyle reddi mümkün değildir.
“Başvurunun esas unsurunu "METRO" ibaresinin oluşturduğu, davacının 6769 Sayılı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca başvuru kapsamından reddedilen 38, 39, 41 ve 43. sınıftaki hizmetleri içeren 99/015844, 2003/19151, 2004/43215, 2007/11641, 2009/40439, 2009/63689, 2010/58208 ve 2011/106930 numaralı markalarının yanında 98/017234 ve 2005/34116 numaralı markalarının da bulunduğu, davacının sayılan tescilli markalarının, tescilleri kapsamındaki hizmetler itibariyle, başvuru için kazanılmış hak teşkil ettiği, davalı Kurum vekili 6769 Sayılı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi maddesinin uygulanması yönünden kazanılmış hakkın dikkate alınmayacağını savunmuş ise de, aksi yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08.06.2022 tarih, 2022/2529 E. ve 2022/4640 K. sayılı kararının bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine”
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2023/3125 K. 2024/5813 T. 11.7.2024