Marka Davalarında Arabuluculuk Şartı
Birden fazla talebin yer aldığı davalarda arabuluculuk şartı nasıl uygulanır?
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrası, fikrî mülkiyet hukukuna ilişkin mevzuattan kaynaklanan hukuk davalarının ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağını düzenlemiştir. Aynı Kanunun 5/A maddesi ise, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasını dava şartı olarak hüküm altına almıştır.
Maddi ve Manevi Tazminat Taleplerinde Arabuluculuk
Bu hükümler uyarınca, marka hakkının ihlalinden doğan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davaların, zorunlu arabuluculuk şartına tabi olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Bununla birlikte, markanın hükümsüzlüğüne, ticaret unvanının marka hakkına dayalı olarak terkinine, haksız rekabetin veya marka hakkına tecavüzün tespitine yönelik, konusu bir miktar paranın ödenmesini içermeyen davalar, arabuluculuk şartına tabi olmayacaktır.
Birden Fazla Asli Talebin Yer Aldığı Davalarda Arabuluculuk Şartı
Marka hakkına dayalı hükümsüzlük, tecavüzün tespiti ve maddi/manevi tazminat taleplerinin birlikte ileri sürüldüğü davalarda, arabuluculuk şartının uygulanıp uygulanmayacağı hususu önem arz etmektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, davacının birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesiyle ileri sürdüğü durumlarda, arabuluculuk şartı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 110. maddesinde düzenlenen “davaların yığılması” kurumu çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Bu doğrultuda, arabuluculuğa tabi olmayan (örneğin hükümsüzlük, tespit, terkin) taleplerle birlikte açılan tahsil veya tazminat taleplerine ilişkin davalarda, arabuluculuk şartı aranmayacaktır.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2023/6464 K. 2024/7701 T. 5.11.2024
Somut olayda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 110. maddesiyle düzenleme altına alınan “davaların yığılması” durumu söz konusu olup, uyuşmazlık, marka hakkına dayalı olarak, markanın hükümsüzlüğü, markaya tecavüzün tespiti, meni ve tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat davalarını içerdiği, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat istemlerine ilişkin davalar arabuluculuğa tabi ise de, unvan terkinine, markaya tecavüzün tespiti ve menine ilişkin davalar, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi olmadığı, bu durumda, arabuluculuğa tabi olmayan bir dava ile birlikte açılan tahsil davası da arabuluculuk dava şartına tabi olmayacağından davalının aksi yöndeki istinaf isteminin yerinde görülmediği,
YARGITAY 11. Hukuk DAİRESİ E. 2019/4851 K. 2020/2732
Somut olayda, 6100 sayılı HMK’nın 110. maddesiyle düzenleme altına alınan “davaların yığılması” durumu söz konusu olup, uyuşmazlık, marka hakkına dayalı olarak unvan terkini, markaya tecavüzün tespiti, meni ve tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat davalarını içermektedir. Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat istemlerine ilişkin davalar arabuluculuğa tabi ise de, unvan terkinine, markaya tecavüzün tespiti ve menine ilişkin davalar, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi değildir. Bu durumda, arabuluculuğa tabi olmayan bir dava ile birlikte açılan tahsil davası da arabuluculuk dava şartına tabi olmayacağından aksi yöndeki mahkeme gerekçesi isabetli görülmemiştir.